Aydın Barosu Komisyonu, Geleceğimizin Teminatı Çocuk Haklarına Verilen Değerler.
Aydın Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, bu noktada toplumun daha fazla sorumluluk alması ve çocukların sağlık, eğitim, güvenlik ve genel refahları için somut adımlar atılması çağrısında bulunuyor.
1989 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, 197 ülkenin onayı ile insan haklarına dair en geniş destek bulan sözleşme olma özelliğini taşımaktadır. Türkiye'nin de taraf olduğu bu sözleşme, çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılıma ilişkin tüm haklarının hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün çocuklara eşit olarak tanınması ilkesini benimsemektedir. Ancak, maalesef, çocuk hakları yasal olarak tanınmış olmasına rağmen, birçok çocuğun yaşam koşulları sadece iyileşme beklenen bir alan değil, aksine gerileme yaşanan bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin belirlediği temel prensiplere rağmen, çocuklarımızın savaş, göç ve yoksulluk gibi olumsuzlukların içinde kalmalarına izin verilmemeli; renk, cinsiyet, inançlarına göre farklı muameleye tabi tutulmamalıdır. Sözleşmenin öne çıkardığı maddelerden bazıları şunlardır: Madde 2, hiçbir çocuğa ayrım yapılmamasını vurgularken; Madde 6, her çocuğun yaşama hakkını güvence altına alır. Madde 12 ise çocukların görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını savunur.
Ancak, bu hakların kağıt üzerinde kalmasından öteye geçemediği bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Çocuk hakları yasal olarak tanınmış olsa da, çocuklarımızın yaşadığı olumsuzluklar, çözüm bekleyen bir gerçeklik olarak durmaktadır. Bu noktada, Aydın Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, toplumun tüm kesimlerini, özellikle devleti ve ilgili kurumları, çocuk hakları konusundaki sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyor.