Akbelen'deki İkizce Köyü Yörükleri İçin Sivil Toplum Bir Araya Gelerek Doğal Yaşamın Destekçisi Oldu
Aydın, İzmir, Söke ve İncirliova'dan sivil toplum örgütleri, Akbelen'de İkizce Köyü Yörükleri'ne destek için bir araya geldi. Orman tahribatı ve ağaç kesimleriyle doğal yaşamı tehdit ediyorlar.
Toplantıya katılan sivil toplum örgütleri, gözlerinin önünde gerçekleşen ağaç kesimleri ve orman tahribatıyla doğal yaşamın ve ekosistemin tehdit altında olduğunu üzüntüyle gözlemledi. Ormanlar, toprak erozyonunu önleyerek yağışları düzenler ve su kaynaklarını besler. Ancak, ormanların tahrip edilmesi ve ağaçların kesilmesiyle birlikte, yağışlar azalır ve kuraklık tehdidi artar. Bu durum, sadece doğal yaşamı değil, aynı zamanda insan yaşamını ve diğer canlıların hayatını da tehlikeye atar.
Dayanışma gösteren sivil toplum örgütleri, geçen yıl siyasi partilere sundukları önerilerde, hükümetlerin su bakanlığı ve sulama bakanlığı gibi alanlarda önemli adımlar atmasını ve su kaynaklarının tasarruflu kullanılmasını talep etti. Kuraklıkla mücadele etmezsek, dünya ve ülkemiz ciddi bir krizle karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle, doğal kaynaklarımızın korunması ve su kullanımında tasarrufun önemi vurgulandı.
Toplantıda dikkat çeken bir diğer konu dağlardaki meraların yok olması ve Yörüklerin göçebe hayatından zorunlu olarak yerleşik hayata geçmelerinin sonucu oldu. Meraların bitirilmesi, Yörüklerin yaşam biçimini zorlaştırdı ve yerleşik hayata geçmelerine neden oldu. Bu durum, orman yangınlarının çoğalmasına ve doğal dengeyi altüst etmesine sebep oldu. Eğer Yörükler, konargöçer hayatlarını sürdürebilseydi, orman yangınlarına hızlı müdahale ederek felaketleri engelleyebilirlerdi.
Toplantıya katılan sivil toplum örgütleri ve dernekler, doğal kaynaklarımızın korunması ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakılması için yetkililere ve devlete çağrıda bulundu. Devletin koruyucu politikalar geliştirmesi ve doğa sevgisinin artırılması, doğal ekosistemin korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda halkın bilinçlendirilmesi ve doğa sevgisinin yaygınlaştırılması gerektiği belirtildi.
Toplantıda alınan kararlar doğrultusunda, son ağaç kuruduğunda, son ırmak kuruduğunda ve tonlarca balık öldüğünde paranın yenilemeyeceğini anlamak önemli bir nokta olarak vurgulandı. Doğa, insan yaşamını destekleyen ve tek başına bile varlığını sürdürebilen bir güce sahiptir. Ancak insanın doğayı tahrip etmesi, geleceğimizi tehlikeye atar.
